Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Irak Kürt bölgesel yönetiminin 25 Eylül'deki referandumu Mesut Barzani'nin ısrarı üzerine gerçekleşti.Bu gelişmenin üzerinden 3 hafta geçerken Kerkük vilayetinde yaşananlar Barzani'nin hesaplarında bir hatanın oluştuğunun işaretidir. Barzani'nin birinci hatası Irak merkezi hükümeti, bölgesel ve uluslararası güçleri denemekte meydana geldi ancak siyaset arenasında karşı tarafa meydan okuma girişimleri , mantıksız ve büyük bir risktir ve günümüzde Kerkük'te yaşananlardan daha ağır bedel ödemelere bile yol açabilirdi. Irak hükumeti bu ülkenin toprak bütünlüğünü korumada azimli bir iradeye sahip olduğunu gösterdi ve Bağdat'ın bu girişimi bölgesel ve yabancı güçlerin desteğini de ardından getirdi.
Mesut Barzani'nin oğlu Mesrur Barzani son günlerde yaptığı açıklamada uluslararası camianın Irak'ın toprak bütünlüğü karşısında bunca ortak görüşe sahip olduklarını düşünmediğini kaydetti ki bu da babasının yaptığı hatalarını kabullendiği anlamına geliyor. Rueters haber ajansı bu konuda şöyle yazdı:Kürt bölgesel yönetiminin Irak'tan ayrılık referandumu Mesut Barzani'nin bir araziye sahip olma hayalini her zamankinden daha imkansız hale getiren bir kumardı.
Bu hesaplama hatası, Kürdistan bölgesi için çok olumsuz sonuçlar doğurdu. Bu sonuçların en önemlisi Demokrat partisinin Kürdistan Yurtseverleri Birliği ve diğer partileri suçlaması neticesinde Kürdistan bölgesinde meydana gelen iç anlaşmazlıklardiı. Söz konusu anlaşmazlıklar Kürdistan bölgesinin diktatör Saddam rejiminin çökmesinden önceki döneme geri dönüşü anlamına geliyor. Bu doğrultuda 18 Ekim'de Kürdistan parlamentosunun planladığı oturum, ikinci duyuruya kadar ertelenmiş oldu. Kürdistan parlamentosu başkanı Yusuf Muhammed bir kez daha Mesut Barzani'yi istifaya çağırdı. Böylece Kasım ayının başlarında Kürt bölgesel yönetiminin başkanlığı için düzenlenmek istenen parlamento seçimleri de askıya alındı.
Halihazırda Mesut Barzani ve Demokrat partisinin yol haritası siyasal akılcılıktan yoksun kalmaya devam etse de 1990'ların ilk yarısında olduğu gibi kürt bölgelerinde iç savaş patlak verebilir. Bu doğrultuda Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin siyasi büro sorumlusu Molla Bahtiyar bu bölgenin ikiye bölünüp iç çatışmaların başlayabileceği yönünde uyardı.
Son gelişmeler sırasında her ne kadar Kürt bölgesel yönetim ile Irak merkezi hükümeti karşı karşıya gelip diyalog kapılarının kapandığı görülse de Kerkük'te yaşanan olaylar müzakere ve diyaloğun en önemli çözüm yollardan olduğunu ispatladı.
Bu arada Mesud Barzani kendi başarısızlığını örtbas etmek için gündem saptırmaya çalışıyor. Fakat onun bu girişimi yine Kürdistan bölgesindeki siyasi çatlağı daha da derinleştirirken, Irak Kürdistan bölgesinde yaşanan gelişmelerdeki konumunun daha da sarsılmakta olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda Barzani, IKYB emrinde olan bazı peşmerge güçlerin ihaneti nedeni ile merkezi hükümet güçlerin ilerlediğini iddia ederek, Kürdistan bölgesinde askeri alanda meydana gelen çatlağı adeta itiraf etti. Tabi bu gibi açıklamalar, peşmergeler içinde tehlikeli sonuçları olacak bir çeşit iç çatışmaya davet olarak değerlendiriliyor.
Tabi ki Mesud Barzani tarafından Irak Kürdistan bölgesinde oluşturulan çatlak sadece askeri alanla kısıtlı kalmamıştır. Irak Kürdistan böglesinde " Demokrasi ve Adalet İttifakı"n tutumları da yaşanan çatlaklardan bir diğeridir. Demokrasi ve Adalet İttifakı bölgede siyasi alanda Bağdad ile diyalog ve müzakere ortamını oluşturmak için geçiş sürecin oluşturulmasını istiyor. Bundan önce de Goran Değişim Hareketi de Kerkük gelişmelerine tepki olarak, bölgedeki tüm resmi organların feshedilmesini ve son yaşanan krize sebep olanların tümünün görevden ayrılamlarını istedi.
Hiç şüphesiz Irak Kürdistan bölgesinde yaşanan gelişmelerin en büyük kaybeden tarafı, ayrılıkçı rüyaları ile bu bölge için büyük bir sorun ve kendisi için de büyük bir kâbusa dönüşen Mesud Barzani'dir.
