Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Habertürk'te Ece Üner'in sunduğu Enine Boyuna programında Reza Zarrab davası ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Ece Üner'in sunduğu Enine Boyuna programı son dakika ABD'den gelen Reza Zarrab haberleriyle başladı. Ece Üner ilk sözü gazeteci Nevzat Çiçek'e verdi. Nevzat Çiçek Reza Zarrab davası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Ece Üner bu esnada Habertürk ABD temsilcisi Serdar Turgut'a bağlanarak son durum hakkında bilgi istedi.
Doğu Perinçek bu arada söz alarak Serdar Turgut'u 'Suç isnadi ile ABD savcısı Zarrab için hangi suçlamayı isnad ediyor.' sorusunu yönetti.
Turgut ise bu soruya 'ABD'nin koyduğu bir yasak vardı. ABD'nin koyduğu ticari yasağın delinmesi iddia ediliyor' dedi.
Daha sonra söz alan Doğu Perinçek 'Şimdi üç konuyu birbirinden ayırmak lazım. Birinci konu Amerika'nın ceza kanunları var ve Amerika'nın suç tanımı var. Türk Ceza Kanunu var ve Türkiye'nin ceza tanımı var. İran Ceza Kanunları var. İran'ın Ceza tanımı var. Şimdi bunların hepsi birbirine karıştırtılıyor. Amerikan ceza kanunlarına göre diyelim ki Amerika'nın koyduğu ambargoyu delmek bir yere uydururlar, devletin aldığı karara karşı bir eylemde bulunmak diye. Amerika'da bu suç olur. Ama bu bizim için suç oluşmaz. İran için de suç oluşmaz. Efendim İran'da yargılandı idama mahkum oldu. Amerikanın ambargosunu deldi diye kimse idama mahkum edilmez. Niçin idama mahkum edilir. Hırsızlık vardır. Rüşvet vardır. İran'a götürülen paradan çalmış olabilir.
AMERİKA'DA TÜRKİYE YARGILANIYOR
Türkiye'nin komşularıyla ticaret yapmasına Amerika diyor ki, sen komşularınla ticaret yapamazsın. Yaparsan bu suçtur. Amerika'da hırsızlık yargılanmıyor. Amerika'da Türkiye yargılanıyor. Bunu bile bilmiyor CHP. CHP tutturmuş bir hırsızlık yolsuzluk. Serdar Turgut'a sordum. Amerika'da suç tanımı ne? İran'a yönelik Ambargoyu deldiniz. Burada bir hukuki durum var. Türkiye'deki suç başka. Türkiye'deki suç başka. İran'daki suç başka. Bunları karıştırmamak lazım. Amerika'daki suç İran'a yönelik ambargoyu delmek olduğuna göre bu doğrudan doğruya Türkiye'nin yargılanmasıdır. Ben ticaret yaparım. Erkekse gelsin Amerika beni yargılasın. Sen Amerika olarak benim nasıl İran'la ilişkilerime karışırsın. İran'la silahlı güç de oluştururum. İdlib'te Türk ordusu Rus ordusu ve İran ordusu PKK'ya karşı savaşıyor. Hadi gelsin Amerika yargılasın.
KAMU GÖREVLİLERİ RÜŞVET ALMIŞSA...
Türkiye'de hakikaten bu süreçte bazı kamu görevlileri rüşvet almış yolsuzluğa karışmışsa bu Türk kanunlarına göre suçtur. Ama Amerika'daki yargılama Türkiye'de alınan rüşvet vesair ile ilgili değildir. Onun için ciddi olmamız lazım. Konuları anlamak lazım. FBI falan niçin otel odasında ağırlıyor. Çünkü FBI götürdü Reza Zarrab'ı. Bunu o zaman hemen akabinde yazdı. Zarrab'ın Türkiye'ye faydası olmadı mı? Zarrab'ın Türkiye ile İran arasındaki para trafiğinde kullanıldığı anlaşılıyor. Bundan dolayı bir yargılama olamaz.
TÜRKİYE ÇOK KÖTÜ YÖNETİLİYOR
Bir kere Türkiye çok kötü yönetiliyor. Zarrab davasında da kötü yönetiliyor. Bir kere en son kanıtı sayın Bozdağ'ın açıklamasıdır. Eğer Amerikada davanın konusu Türkiye'nin ambargoyu delmesi ise Türkiye şunu söyleyecek. Sen benim İran'la başka bir ülke ile ticaretime karışamazsın.
BEKİR BOZDAĞ KORKU İÇİNDE
Şimdi itiraf ve iftiradan söz edildiğine göre, iftiraya dönüştürüldüğü söylendiğine göre burada Amerika'da suçlama ile ilgili olmayan bir korku var. Bekir Bozdağ bir korku içinde. Amerika davasında korkacak bir şey yok. Biz İran'la ticaret yaparız. Korku şu: Amerika'daki o Zarrab'ın verdiği ifadelerde o davanın konusu dışında yani İran'a ambargo eyleminin delinmesi dışında başka eylemlerden bahsedileceği korkusu var. Yani nedir? Bu para transferi, altın transferi sırasında insanların kişisel çıkar sağladıkları komisyon aldıkları ve yolsuzluk yaptıkları rüşvet aldıkları falan şeklinde ifadeler vermesinden korkuluyor. Tabi o Türkiye'de suç. Türkiye'de Türk Ceza Kanunu'na göre İran'a ambargoyu delmek suç değil. Ben o eylemi yaparım ve bu da doğrudur. Ama Türk Ceza Kanunu'na göre rüşvet almak, kamu yetkilerini kullanarak rüşvet almak, menfaat çıkar sağlamak bunların hepsi suç. Şimdi Zarrab onların elinde. Amerika'ya anlaşarak gitmiş. Zarrab'dan Amerika ne istiyor? Efendim biz ambargoyu deldik falan filan geç onları. Amerika bunu istemiyor. Ambargonun delindiği ortada zaten. Ama Amerika Zarrab'tan şunu istiyor. 'Sen Türkiye'deki yetkilileri rüşvet aldılar. Yolsuzluk yaptılar kamu makamlarını kullanarak menfaat sağladılar' şeklinde Türk Ceza Kanununa göre suç olan eylemlerden dolayı onlara suçlamada bulun. Amerikanın bunu istediği gözüküyor. Bekir Bozdağ bu konuda bilgiler de almış. Korkusunu dile getiriyor.
Şimdi iki şeyi ayırmamız lazım. Milli dava meselesi açısından Amerikanın bu tavrına karşı mücadele etmek bir milli tavırdır. Yani Amerikadaki davada Türkiye'nin bütün milli güçlerinin bir ortak tavır içinde olması lazım. İran'la ticari ilişki ekonomik menfaatimizdir. Ama komisyon almak bu trafik içinde rüşvet ve yolsuzluk milli dava değildir. Bu ayrımı çok iyi yapmak lazım. İran'ın tavrı bu anlamlı. İran ne yapıyor. Kendisi ile ilgili bir olay var. İran'a ambargo deliniyor. O delinme sırasında birtakım adamlar ceplerine birtakım büyük kaynakları indiriyorlar. İran onu İran'ın kendi parasından gaspedildiği için suçluyor ve mahkum ediyor.
TEHDİT ALTINDA OLANLAR KORKU İÇİNDELER
Şimdi olayın Amerikadaki ambargoyu delme suçundan Türkiye'deki yolsuzluk rüşvet suçuna sıçraması ve Türkiye'deki yolsuzluklarla ilgili birtakım ifadelerin Amerikan savcılık ve mahkeme tutanaklarına geçmesi ve Türkiyede de bir kanıt olarak kullanılması tehdidi altında olanlar korku içindeler. Burdan şunu söyleyeyim Türkiye hükümeti çok yanlış bir yerde. Tayyip Erdoğan ve hepsi de çok yanlış yerdeler. Bir kere, bir şu konuma ve mevziye giremediler. Biz İran'la ticareti yaparız ve sen karışamazsın. Bunu yapamadılar. İki Türkiyedeki eylemlerle ilgili olarak kendi yolsuzluk ve sair suçlamalarla ilgili olarak net bir tavır içinde değiller hatta oralarda kaygılar içinde oldukları görülüyor.
