ABD’nin yeni dışişleri bakanı İran’la başlayacak Çin’e hazırlanacak

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA-  Mesaisinin ilk günlerini İran’a ayıracak ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun hedefinde Nükleer Anlaşmanın iptali var. Ardından gelecek iki hedef ise Pekin ve Rusya

ABD Başkanı Donald Trump’ın Rex Tillerson’ı görevden alarak yerine CIA Direktörü Mike Pompeo’yu ataması kamuoyunda Neo Conların hakimiyeti yeniden tesis etmesi olarak yorumlanıyor. 18 Aralık tarihinde açıklanan ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’ndeki sertlik yanlısı hamleleri hayata geçirecek Pompeo’nun hedefinde uzun vadede Çin, orta vadede Rusya yer alıyor. Pompeo mesaideki ilk günlerini ise İran’ı kuşatmak için harcayacak.

Mart ayının sonunda görevi devralacağı Tillerson’ın aksine İran’la imzalanan nükleer anlaşmadan çekilme taraftarı olan Pompeo “Dünyada terörizmin en büyük sponsoru olan ülke ile imzalanan yıkıcı anlaşmadan çekilmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” demişti. İran’ı ‘Haydut polis devleti’ olarak tanımlayan Pompeo, Trump’ın istifa eden en üst danışmanı Michael Flynn gibi İran ve El Kaide arasında benzerlik kurmaktan çekinmiyor. Pompeo, El Kaide’nin eski lideri Usame Bin Ladin’in karargahından çıkan belgelerde İran ve El Kaide ilişkisinin deşifre olduğunu iddia etmiş, Tahran yönetimi bunun ‘istihbarat manipülasyonu’ olduğunu duyurmuştu.

İRAN İLE SAVAŞ İSTİYOR

Uzmanlar, Pompeo’nun görevi süresinde gerginliğin askeri çatışmaya dönüşebileceği noktasında hemfikir. Ortadoğu Enstitüsü (Middle East Institute) salı günü yayımladığı analizde Pompeo için “ABD ve İran arasında savaşın başlamasına istekli bir kişi olarak görülüyor” değerlendirmesinde bulundu. Enstitü’nün uzmanlarından Alex Vatanka, Pompeo’nun bir diğer amacının Rusya, Çin ve Avrupa’yı İran’a karşı seferber etmek olduğunu belirtti. Vatanka “Ancak bu, Trump’ın tehlikeli hedeflerine koyulan uluslararası rezerv göz önüne alındığında kolay bir hedef değil” diye ekledi.

ŞAM’A BAKINCA TAHRAN’I GÖRÜYOR

Mike Pompeo’nun İran’a yönelik düşmanlığı Suriye dosyasında da ana başlığı oluşturmakta. Pompeo 2017 yılının Temmuz ayında yaptığı konuşmada “Esad hala iktidardayken istikrarlı bir Suriye hayal etmek çok zor. O İranlıların kuklası ve bu yüzden o tahtında oturduğu sürece Amerika’nın çıkarlarının gerçekleşmesi muhtemel değil” demişti.

Benzer şekilde mart ayında CBS kanalının ‘Ulusla yüzleşme’ isimli programına konuk olan Pompeo, İran’ın Suriye’yi geçiş hattı olarak kullandığını iddia etmiş ve bu kapsamda Trump’tan önceki yönetimleri suçlamıştı.

‘ÇİN SIZMAYA ÇALIŞIYOR’

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun uzun erimde ise yönünü Rusya ve Çin’e çevireceği öngörülmekte. Rusya’ya karşı sert önlemler alınmasını talep eden Pompeo, Trump ile çalışmaya başladıktan sonra merkeze Çin’i koymuştu.

‘Uzun vadede ABD’nin en büyük rakibi Çin’dir’ diyen Pompeo, BBC International’a verdiği demeçte Çin’in Rusya’dan daha fazla ABD’nin içişlerine müdahale ettiğini dile getirmişti. Pompeo konuşmasında şu suçlamalarda bulunmuştu:

“İki ülkenin ekonomilerini düşünün. Çinliler izi bu noktada Ruslardan daha belirgin. Çin adına çalışan kimselerin Amerika’nın bilgilerini çalmasını ve ajanları aracılığı ile sızmasını yakından izledik.”

​TÜRKİYE'DEN KAYGILAN POMPEO PKK'YLA DOSTLUĞUNU GİZLEMİYOR

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın yerine Mike Pompeo’nun atanması Ankara ve Washington arasındaki tansiyonun daha da yükseleceği anlamına geliyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye’yi ‘İslamcı diktatörlük’ olarak tanımlayan Pompeo, American Enterprise Institute isimli kuruluşun etkinliğinde ‘Suriye’de Kürtlerle çalışmamız iyi bir seçim’ diye konuşmuştu.

Mike Pompeo, ABD merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’ne (CSIS) konuk olduğunda ise ‘Türkiye’deki son gelişmelerden kaygı duyduğunu’ ifade etmiş ve Türkiye’nin terörle mücadele kapsamında yeteri kadar üretken bir müttefik olmadığını savunmuştu. Pompeo ilk ziyaretini Türkiye ve Körfez ülkelerine yapma nedeni olarak da benzer bir gerekçe göstermiş ve ‘Onlardan daha fazlasını beklediğimi göstermek istedim” demişti.