6 Mayıs 2018 - 15:37
İmam Mehdi (a.f) Ne Zaman Gelecek?

Zuhurun vakti tam olarak malum değildir ve her zaman gerçekleşebilir. Bunun sonucu daimi olarak hazır olma haletidir ve birçok eğitimsel tesirleri vardır. Eğer tarih belirlenmiş olsaydı ve vakti uzak bir tarih olsaydı herkes gaflet ve gurur içinde dalıp giderlerdi.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Masum İmamlar (a.s), İmam Mehdi (a.f) ne zaman zuhur edecektir sorusu karşısında her zaman susmayı seçmişlerdir ve onun ilmini Yüce Allah’a has bilmişlerdir. Ama bazıları, zuhuru bekleyenlerin temiz hisleri karşısında hakikat dışı açıklamalara yönelmişlerdir.
Masum İmamların (a.s) güzel kokulu sözlerinin bostanında kısa bir gezinti yaptığımızda İmam Mehdi’nin (a.f) zuhur vakti ile ilgili rivayetlerin mazmununu şu şekilde sınıflandırabiliriz:
1.Zuhur zamanının ilmi Yüce Allah’a mahsustur.
2.Yüce Allah’ın iradesiyle bu ilim Masum İmamlara (a.s) verilebilir.
3.İmamlar (a.s) sürekli olarak zuhurun vaktini belirlemekten kaçınmışlardır ve vakit belirleyenleri yalanlamaya emretmişlerdir.
4.Zuhurun vakti öngörülemez ve zuhur ansızın gerçekleşecektir.
5.Zuhurun vakti Zuhurun kendisi gibi ilahi sırlardandır, ama bazı rivayetlerde o sırların bir bölümü ve sınırları zikredilmiştir.
6.Hazretin kendisinin zuhur zamanından haberdar olma şekli farlı olarak zikredilmiştir.
Zuhurun vaktini Yüce Allah’a has kılan birinci kısım rivayetler oldukça fazladır. Misal olarak aşağıdaki numunelere dikkat etmek faydalı olacaktır.
Şia’nın meşhur şairi Dubel Hazai sekizinci velayet güneşi karşısında güzel bir şiir okuduğunda ve sözlerini Şiilerin son rehberinin kıyamına işaretle bitirdiğinde İmam’ın (a.s) gözlerinden yaşlar akmaya başladı ve şöyle buyurdu: “Ey Hazai! Sanki Ruhu’l-Kudus bu iki beyit ile senin dudaklarından konuştu. Öyleyse acaba bu imamın kim olduğunu ve ne zaman kıyam edeceğini biliyor musun?”
Sonra İmam Rıza (a.s) beklenen İmam’ı (a.f) tanıtmaya başladı ve sözlerine şöyle devam etti: “Ne zaman zuhur edeceğine gelince, babam babasından ve onlar da babalarından nakletmişlerdir ki Peygambere (s.a.a) evlatlarından olan kaim (a.f) ne zaman zuhur edecektir diye sorulduğunda o hazret şöyle cevap vermiştir: “O’nun zuhurunun misali kıyamet zamanı gibidir ki Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmuştur: “O’ndan başka hiç kimse onun vaktini aşikâr edemez. Göklerde ve yerlerde ağırdır.”
Aynı konu İmam Mehdi (a.f) tarafından da şu şekilde hatırlatılmıştır: “Zuhur vaktini söylemek Allah’a mahsustur ve vakit tayin edenler yalan diyorlar.”
Bu iki rivayet ve bu konudaki diğer rivayetlerden açıkça anlaşılan şudur ki zuhurun başlangıç zamanı ilahi sırlardan biridir ve beşerin fikri onu idrakten acizdir. Ama acaba bu konu hakkında Peygamber (s.a.a) ve İmamlara (a.s) bilgi verilmiş midir, sorusuna gelinde anlaşılan o ki hatta onlar bile zuhur vaktini tam olarak bilmiyorlardır. Bunun iki delili vardır: Birinci delil Peygamberin (s.a.a) şu buyruğudur ki zuhurun zamanı kıyamet zamanı gibi Allah’ın özel ilimlerindendir ve bu hususta Hazret ayeti şahit olarak getirmişlerdir. Ayetin son bölümüne müracaat edilirse- “Sana soruyorlar sanki sen ondan haberdarmışsın gibi. De ki: Onu ilmi yalnız Allah katındadır”- şu sonuç alınır ki onlar da zuhur zamanının vaktini dakik olarak bilmiyorlardı.
İmamların (a.s) vakit belirleyenleri yalanlamaya vurgusu
Masum İmamların (a.s) bile zuhurun vaktinden habersiz oldukları görüşünü göz önüne aldığımızda Şiilerin birçok rivayetinde vakit tayin edenlerin yalanlanmasının tavsiye edilmesinin nedeni de anlaşılır. Bu rivayetlerden bazıları şöyledir:
1.Rahman bin Kesir diyor ki: Muhzem İmam Sadık’ın (a.s) huzuruna vardı ve şöyle söyledi: Canım sana feda olsun! Beni beklediğimiz işin vaktini bildirir misin? İmam (a.s) buyurdu: Ey Muhzem! Vakit belirleyenler yalan diyorlar.”
2.Fuzeyl bin Yesar İmam Bakır’dan (a.s) zuhurun zamanı hakkında sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Vakit belirleyenler yalan diyorlar, Vakit belirleyenler yalan diyorlar.”
Zuhur vaktinin belirsiz olduğunu ispatlayan sağlam delilerden biri de zuhurun ansızın olacağını söyleyen rivayetlerdir. Bu rivayetlerden bazıları şöyledir:
a)İşin Islahı Bir Gecede Gerçekleşir
Büyük olayların birçok bir çok hazırlık safhaları vardır, ama varlık aleminin en büyük olayı ve küresel adalet hükümetinin kurulması hususunda Yüce Allah tüm gücünü gösterecektir ve tüm hazırlık safhalarını bir gecede hazırlayacaktır.
İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Allah Resulü (s.a.a) buyurdu ki: Mehdi (a.f) biz Ehlibeyt’tendir ve Yüce Allah onun zuhur işini bir gecede ıslah edecektir.”
Hiç şüphesiz bir gecede ıslah ve ansızın olması önceden vaktin tayin edilmesiyle uyulmamaktadır.
b)Ansızın Gelmek
İşaret edildiği gibi İmam Mehdi’nin zuhuru (a.f) Peygamberin (s.a.a) kelamında kıyamete teşbih edilmiştir ve şahit olarak getirilen ayette ansızın olmak kıyametin özelliklerinden sayılmıştır. Nitekim Yüce Allah buyuruyor: “O ancak ansızın size gelecektir.”
c)Parlak Bir Göktaşı Gelir Gibi
İmam Mehdi’nin (a.f) zuhuru için Masum İmamlar (a.s) tarafından yapılan diğer bir teşbih, Hazretin zuhurunun ışıldayan bir göktaşına teşbih edilmesidir. Hiç şüphesiz göktaşının ortaya çıkması ansızın ve öngörülemezdir. İmam Bakır (a.s) Hazreti Mehdi’nin (a.f) gaybetini açıkladıktan sonra şöyle buyurmuştur: “Sonra ateşten bir göktaşı gibi ortaya çıkacaktır.” Bu teşbih Peygamber (s.a.a) tarafından da yapılmıştır: “O zaman ateşten bir göktaşı gibi ortaya çıkacaktır.”
Zuhur Zamanının Özellikleri
Elbette şimdiye kadar söz konusu edilenler, zuhurun hiçbir özelliğine değinilmediği anlamında değildir; aksine Masum İmamların (a.s) rivayetlerinde zuhur zamanıyla alakalı bazı konular açıkça beyan edilmiştir. Misal olarak zuhur zamanının bazı özellikleri şöyle beyan edilmiştir:
1.Zuhur günü Cuma gününe denk gelecektir.
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Biz Ehlibeyt’in Kaimi Cuma günü zuhur edecektir.”
2.Zuhur günü Aşura gününe denk gelecektir.
İmam Bakır (a.s) Aşura günü hususunda şöyle buyuruyor: “Aşura günü Kaimin (a.f) zuhur edeceği gündür.”
3.Zuhur Yılı Tektir
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Kaim (a.f) ancak tek yıllardan birinde zuhur edecektir.”
Elbette işaret edilen özellikler dışında da birçok husus zuhur vakti hakkında belirtilmiştir ve hiç birinde vakit tayin edilmemiştir.
İmam Mehdi’nin kendisinin zuhur zamanından nasıl haberdar olacağı konusunda ise farklı açıklamalar gelmiştir. Bazı rivayetlere göre Allah o hazretin (a.f) mukaddes kalbine zuhur vaktinin geldiğini ilham edecektir. Diğer bazı rivayetlere göre, Allah o hazretin (a.f) kılıcını dile getirecek ve onun yoluyla zuhur vaktini bildirecektir. Bazı rivayetlere göre, kıyam vaktinde hazretin (a.f) eline alacağı bayrak Allah’ın gücü ve izniyle dalgalanacaktır ve Hazreti Mehdi’yi zuhurun başlangıcından haberdar edecektir. Elbette bu rivayetlerin cem edilmesi de mümkündür.

ABNA24.COM

Ekler