Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- ABD, Orta Doğu’daki stratejik dengeleri kendi lehine çevirmek amacıyla İran ile Rusya arasındaki yakın iş birliğini zayıflatmaya yönelik yoğun diplomatik ve siyasi çabalar yürütmektedir. Bu kapsamda, İran’ın nükleer programı ve bölgedeki askeri varlığı ABD’nin baskı politikalarının odağında yer almaktadır.
Nükleer Müzakereler ve Diplomasi
ABD ile İran arasında 2025 yılında çeşitli üçüncü ülkelerde yürütülen nükleer müzakereler, Washington’un Tahran üzerindeki baskısını artırma stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor. ABD, İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlamayı ve bölgedeki nüfuzunu azaltmayı hedeflerken, İran ise yaptırımların kaldırılması karşılığında adil bir anlaşma arayışında. Ancak taraflar arasında güven eksikliği ve görüşmelerin zaman zaman ertelenmesi süreci zorluyor.
Rusya’nın Rolü ve İran ile İttifakı
Rusya, İran ile askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda derinleşen stratejik ortaklığını sürdürüyor. Moskova, Tahran’a doğrudan askeri destek vermekten kaçınsa da diplomatik platformlarda İran’ın yanında yer alıyor ve bölgesel gerilimlerin tırmanmasını önlemek için arabuluculuk yapıyor. Bu iş birliği, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını ve askeri tehditlerini etkisizleştirme potansiyeline sahip.
ABD’nin Baskı ve Tehdit Politikaları
ABD yönetimi, İran’a yönelik “azami baskı” politikasını devam ettirerek, İran petrol ticaretine dahil olan şirketlere yaptırımlar uyguluyor ve askeri müdahale tehdidini açıkça dile getiriyor. Ancak bu sert tutum, İran ve Rusya arasındaki ittifakı zayıflatmakta yetersiz kalıyor ve Washington’un bölgedeki nüfuzunu sınırlayan bir unsur olarak öne çıkıyor.
Bölgesel ve Küresel Etkiler
ABD’nin İran-Rusya ilişkisini bozma çabaları, bölgedeki istikrarı etkilerken aynı zamanda küresel enerji piyasaları ve uluslararası güvenlik dengeleri üzerinde de önemli sonuçlar doğuruyor. İran’ın nükleer programı ve Rusya ile stratejik iş birliği, Washington’un Orta Doğu politikalarını yeniden şekillendiriyor.
Sonuç
ABD’nin İran ile Rusya arasındaki ilişkileri zayıflatma girişimleri, diplomasi, yaptırımlar ve askeri tehditler ekseninde sürerken, Moskova ve Tahran arasındaki stratejik ortaklık bu girişimlere karşı güçlü bir direnç oluşturuyor. Bu durum, bölgesel güç dengelerinin karmaşıklaşmasına ve uluslararası ilişkilerde yeni dinamiklerin ortaya çıkmasına yol açıyor
.
yorumunuz