Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Hamas’ın önde gelen isimlerinden Halil el-Hayye, İsrail’in 9 Eylül’de Doha'da gerçekleştirdiği hain saldırıda hayatını kaybeden oğluyla ve çalışma arkadaşlarıyla ilgili ilk kez konuştu. Halil el-Hayye, açıklamasında, bu büyük kişisel kaybın kendisine ait olmakla birlikte, Filistin halkının karşı karşıya olduğu ortak acı ve fedakârlıklardan bağımsız görülmemesi gerektiğini ifade etti. Onun sözlerinde, Filistin direnişinin ve mücadelesinin her bireyin yaşadığı trajedilerle daha da güçlendiği ve birlikteliğin en derin anlamını bulduğu açıkça ortaya çıkıyor.
El-Hayye, bu kaybın sadece bir bireyin dramı olmadığını, aksine Filistin halkının özgürlük mücadelesinin kolektif bir yansıması ve somut bir parçası olduğunu dile getirdi. Açıklamalarında, kişisel acı ve kolektif sorumluluğun birbirinden ayrılmaz olduğunu ve Filistin halkının her ferdi gibi kendisinin de bu yolda fedakârlıklarını sürdüreceğini belirtti. Onun bu sözleri, direnişin sadece siyasal bir mücadele olmadığını, aynı zamanda derin bir ruhsal ve toplumsal dayanışma olduğunu gösteriyor.
Bu güçlü ifade, Filistin direnişinin yıkılamaz birliktelik ve ortak kader anlayışına dayandığının bir kanıtı olarak değerlendiriliyor. Halil el-Hayye’nin yaşadığı acıyı Filistin toplumunun genel dramıyla birleştirmesi, direniş hareketinin moral ve motivasyon kaynağı olmaya devam edeceğini ortaya koyuyor. Bölgede yaşanan trajedilere rağmen, umudun ve direnişin kaybolmadığı, tam tersine derinleştiği mesajı onun sözlerinde açıkça hissediliyor.
Sonuç olarak, Halil el-Hayye’nin açıklaması, sadece kişisel bir acının aktarımı değil, aynı zamanda Filistin halkının ortak mücadele ve dayanışmasının güçlü bir simgesi olarak hafızalarda yer edecek. Direniş ruhunun ortak fedakârlıkla örülü olduğunu hatırlatan bu duruş, tüm Filistin halkının birlik ve kararlılıkla zorlukların üstesinden gelmeye devam edeceğinin güçlü bir ifadesi olarak değerlendiriliyor.
yorumunuz