Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Emin Şerri, Lübnan'ın İsrail ile herhangi bir doğrudan müzakereye girmesinin daha fazla taviz anlamına geleceğini ve Lübnan'ın Tel Aviv'den hiçbir kazanç elde edemeyeceğini ifade etti. Ülkenin ulusal egemenliğini korumak için işgal altındaki toprakların özgürleştirilmesi, esirlerin serbest bırakılması ve İsrail saldırılarının durdurulması öncelikli olmalı; bu amaçla ulusal iç diyalog çağrısı yaptı.
Hizbullah'ın daha önce ulusal savunma stratejisi için ulusal diyaloğa davet ettiğini, ancak yanıt almadığını hatırlatan Şeri, tüm Lübnanlı taraflarla uzlaşmaya açık olduklarını belirtti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının tam uygulanmasının Lübnan hükümetinin münhasır sorumluluğu olduğunu vurguladı; parti, hükümetin koruma ve güvenlik görevlerini üstlenmesini ısrarla talep ediyor.
Şerri, Hizbullah'ın Lübnan Ordusu ile Litani Nehri'nin güneyine asker konuşlandırma planında tam işbirliği yaptığını açıkladı. Ancak ordunun uluslararası desteğinin ciddiyetinden şüphe duyduğunu, özellikle Paris'teki ordu yardım konferansının Şubat ayına ertelenmesini eleştirdi.
Lübnan'ın İbrahim Anlaşmaları'na katılımı konusunda Şeri, kararın sadece halka ait olduğunu yineledi; halkın İsrail'e yakınlaşmanın Büyük İsrail projesiyle Lübnan'ın varlığını tehdit ettiğini bildiğini söyledi. ABD'nin rolünü, bölgede özellikle Lübnan ve Suriye'de İsrail'in stratejik güvenliğini sağlamak olarak tanımladı.
Hizbullah'ın savağın zararlarını kapsamlı incelediğini belirten Şeri, ticari kurumlar hariç yeniden yapılandırma maliyetini en fazla 4 milyar dolar olarak hesapladıklarını duyurdu. Parlamento seçimleri için hazır olduklarını, ancak yasal tarihte yani 3 Mayıs'ta yapılmasını istediklerini ifade etti. Dışarıdaki Lübnanlılar için 16. seçim bölgesindeki engeller hakkında Dışişleri ve İçişleri Bakanlarının hiçbir açıklama yapmadığını eleştirdi.
Şerri, Hizbullah Dış İlişkiler Sorumlusu Ammar el-Musavi'nin Türkiye arabuluculuğuyla üç gündür Suudi Arabistan'da gizli bir ziyarette olduğu iddiasını yalanladı; Riyad veya Hizbullah basın ofisinden resmi bir teyit olmadığını, resmi açıklama beklediklerini söyledi. Bir Lübnan dergisi bu iddiayı gündeme getirmişti.
yorumunuz