14 Haziran 2014 - 16:04
Ehlibeyt’siz Kur’an, Peygambersiz (s.a.a) Din Demektir!..

Son zamanlarda, “Kur’an Müslümanlığı”, “Kur’an İslam’ı”, “Kur’an etrafında toplanmak”, “Tek kaynak Kur’an’dır”, türü söylem ve anlayışlar, tarihte peygamberin yüzüne karşı söylenen, “KUR’AN BİZE YETER” sözünün, sapkınlığının bu güne iz düşümleridir aslında.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Allah’ın adıyla

Son zamanlarda, “Kur’an Müslümanlığı”, “Kur’an İslam’ı”, “Kur’an etrafında toplanmak”, “Tek kaynak Kur’an’dır”, türü söylem ve anlayışlar, tarihte peygamberin yüzüne karşı söylenen, “KUR’AN BİZE YETER” sözünün, sapkınlığının bu güne iz düşümleridir aslında.

Bugün bu sözü dillendirenler, tarihte yaşanan, CEMEL, SIFFIN, NEHREVAN ve KERBELA hadiselerinde, herkesin elinde aynı Kur’an’ın olduğunu ya bilmiyorlar, ya da bunu fark edemeyecek kadar dikkat ve ferasetten yoksunlar. Doksan yıl Emevi camilerinde İmam Ali’ye (a.s) küfrederek başlayan hutbelerin içinde Kur’an ayetleri okunuyor, Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek başı, Kadı Şureyh’in fetvasına dayanak yaptığı; ‘Yeryüzünde fitne çıkaranların cezası elleri ve ayakları çaprazlama olarak kesilmektir’, (Maide-33) ayeti gereği kesilerek Yezit’e (l.a) götürülüyordu.

İslam dünyasının içine düştüğü bu acziyet, fitne ve cinayet görüntüleri, kaos ve kargaşadan, Kur’an ve Ehlibeyt’e sarılmadan çıkılamayacağı, Kur’an ve Ehlibeyt birlikte değerlendirilmeden anlaşılamayacağı, tefsir ve tevilinin doğru yapılamayacağı artık gün gibi güneş gibi ortadadır.

Kur’an, Kur’an ehli olmayanların elinde, dün Emevi ve Hariciler eliyle cinayet ve katliam aracına dönüştürülmüş, Sıffın’da Amr b. As’ın emriyle mızraklara takılmış, bugün ise IŞİD ve El-Kaide gibi sapkın yapılar eliyle kaos, kargaşa, katliam ve fitne aracına dönüştürülmesi kaçınılmaz olmuştur!

Kütüb-i Sitte kaynaklarında, en az on yerde geçen bir hadisi nakletmek istiyorum:

“Ben size iki ağır emanet bırakıyorum. Biri Allah’ın gökten indirdiği sağlam kulpu Kur’an, diğeri benim itretim olan Ehlibeyt’imdir. Bunlara sarılırsanız asla sapıklığa ve delalete düşmezsiniz.”

Peygamber-i Ekrem eğer Ehlibeyt’ime düşman olun deseydi ancak Ehlibeyt’e bu kadar muhalefet edilir ve karşı konulurdu. Peygamberin vefatından sonra Ehlibeyt’in dindeki konumu göz ardı edilmiş, siyasetten tutun da toplumun her alanında etkisiz hale getirilmeye çalışılmıştır.

Kur’an’da Allah’ın:

“Ey Ehlibeyt(!) Allah sizden her türlü kiri ve pisliği giderip sizi tertemiz kılmak ister.”1

Kur’an’ı kendisine tek referans olarak kabul edenler ve Kur’an’ın kendilerine yeteceğini iddia edenler, Kur’an’ın bu emrine muhalefet etmiş, Ehlibeyt’e zulüm etmekten de geri durmamıştır.

Kur’an’ın diğer bir ayetinde:

“Ben bu tebliğime karşı sizden her hangi bir ücret istemiyorum. Sizden istediği ancak yakınlarıma (Ehlibeyt’ime) olan sevgidir.”2

Kur’an ayetlerinde zikredilen Ehlibeyt’in kimler olduğu noktasında bana göre ihtilaf yoktur. Fakat bu konuda ihtilaf olduğunu iddia edenler dahi, bu Ehlibeyt kavramına kendilerince bir tevile tabi tutarak eklemeler yapmalarına rağmen, Ehlibeyt’in; Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’in (a.s) olduğu konusunda hem fikirdirler.

Şura ayetinde de kastedilen yakınların-akrabaların Ehlibeyt olduğu konusunda hem fikirdirler.

Kendilerine Kur’an’ı tek referans olarak kabul edenler bu konuda da samimi değillerdir. Naklettiğimiz ve Kur’an’ın başka ayetlerinde de geçen Ehlibeyt’in kimler olduğunun bilinmesine rağmen, Ehlibeyt’e muhalefet etmeleri, aslında bu kimselerin nefislerini ilah edindiklerini göstermektedir.

Tarihte olduğu gibi bu günde hakkı ve doğruyu kabul etmeye yanaşmayan topluluklar her zaman var olagelmiştir. Dillerine doladıkları ‘Kur’an bize yeter’ sözü aslında Kur’an’a teslim olmamalarına rağmen, Amr b. As’ın mızraklara takması misali, nefislerine hoş gelen anlayışı-inancı yaşamaları için gizleme, örtme unsuru olarak, halkı ve toplumları kandırma aracına dönüşmüştür.

Sonuç olarak; Tarihte Ehlibeyt’e karşı takınılan tepki, Kur’an’ın emrine rağmen Kur’an ehline, ‘Konuşan Kur’an’a savaş açmalarının bu gün acılarını yaşamaktayız aslında. İşte bu gün gündemde olan, IŞiD, El-Kaide türü silahlı şiddet unsurları, modernistler, mealciler hep aynı hastalığın, Kur’an’ın işaretine, emrine rağmen Ehlibeyt’e muhalefetin ürünüdürler.

Selam ve dua ile…

1) Ahzab/33

2) Şura/23

Sadık Çelik / rasthaber

Ekler