Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Giriş: Kısa Bir Tarihçe
Bahreyn 1783 yılından beri el-Halife ailesi tarafından yönetilmekteyken, 1861 yılında İngilizlerin “koruması”na girmiş, 1971'de ise bu koruma sona ermiş ve ülkede 1973 Haziran'ında ilk anayasa ilan edilmiştir. Emir Şeyh İsa 1961'den 1999 yılına dek ülkeyi yönetmiş ve ondan sonra da oğlu Hamad başa geçmiştir. Islahat ve demokratikleşme sözü veren Hamad'ın bu sözleri Bahreyn halkı tarafından iyi karşılanmış ve desteklenmiş, demokratikleşme haritasının ana hatlarını belirlediği Ulusal Eylem Senedi 2011 Şubat'ında halk oylamasıyla kabul edilmiştir. Kendi meşruiyeti halka da dayayan Hamad, demokratikleşme paketi altında mevcut monarşi düzeni bir krallığa dönüştürülmüştür. Önceden unvanı Emir olan Hamad, bundan böyle Kral olmuştur. Sonrasında da kendince anladığı şekilde “ıslahat”lara devam etmiş ve yasama, yürütme ve yargının başı/başkomutanı olmuştur. Temyiz Mahkemesi başkanı, üyeleri ve başsavcı; ve dahi 2002'de yürürlüğe soktuğu yeni anayasayla da Anayasa Mahkemesi'nin tüm üyeleri bundan böyle Kral tarafından atanmaya başlamıştır. Tüm bunların yanında yeni anayasa, parti kurulmasına müsaade etmemekte, yeni oluşumların ancak cemiyet şeklinde örgütlenmesine müsamaha göstermekteydi.[1]
Bu kısa tarihçeye bakıldığında el-Vifâk'ın neden bir siyasal parti değil de bir cemiyet şeklinde örgütlendiği anlaşılmaktadır. Ülkede halka yönelik baskı ve şiddetin gittikçe artması muhalefetin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Halka yapılan zulümler iyice ayyuka çıktığından, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiş olan Mısır asıllı ABD vatandaşı Prof. Mahmut Şerif Bessuni riyasetinde Bahreyn Hükümeti tarafından beynelmilel uzmanlardan oluşmuş bağımsız bir araştırma komisyonu oluşturulmuştur.[2] Oysa bunların hepsinin göstermelik olduğu açıktı. Zira uluslar arası sermaye patronlarının kuklası olmuş medya kuruluşlarının susması bu şekilde meşrulaştırmış oldu. Ayrıca bu şekilde, Müslüman kamuoyu meselenin iyi yönde gittiğine ikna edilmiş oldu.
Nitekim sonrasında gelişen hadiseler bunu açıkça ortaya koymaktaydı: 2011'de zalim rejime karşı gerçekleştirilen protestolar Suudi Arabistan'ın askeri desteğiyle bastırılmıştır.[3] 2012 yılında askeri ve sivil mahkemelerin nasıl işlediği, hapislerdeki işkencelerin durumu ve benzeri meseleleri bu kısa yazıya sığdırmak elbette mümkün değil.[4] Bahreyn'de Formula-1 yarışlarının başlamasıyla başlayan tutuklamalarda 13 Nisan 2013-22 Nisan 2013 tarihleri arasında, yani dokuz gün içerisinde, 105 erkek, 2 kadın, 24 çocuk tutuklanmış ve bunlardan sadece 40 kişi bırakılmıştır. Ayrıca 27 kişi güvenlik çıkan olaylar nedeniyle yaralanmış, 69 eve baskın gerçekleştirilmiş, 33 işkence vakası tespit edilmiş[5] ve 27 kişiye de cinsel taciz gerçekleşmiştir.[6] 14 Şubat 2013'te Bahreyn Güvenlik güçleri tarafından katledilen Hüseyin Ali Ahmed İbrahim el-Cezerî de devam eden bu zulmün sadece küçük bir misaliydi.[7]
Bu zulümlere karşı mukavemet gösteren Ulusal Muvafakat Cemiyeti'ni az da olsa tanımak gerekmektedir.
Ulusal Muvafakat Cemiyeti
Ulusal Muvafakat Cemiyeti Bahreyn'deki Şiîlerin oluşturduğu bir topluluktur. Cemiyet ülke kanunlarına gerektiği şekilde riayet edilmesi, insan haklarına riayet edilmesi, demokratik ıslahların çoğaltılması için çaba sarf etmekte ve bu şekilde Bahreyn'in bütünlüğünü korumaya çalışmaktadır.[8]
7 Kasım 2001'de Bahreyn'de kurulan cemiyetin vizyon ve misyonu şu şekilde özetlenebilir: Bahreyn'de tüm güç mekanizmalarının Bahreyn halkının elinde olması ve İslamî hassasiyetler çerçevesinde hürriyet, adalet ve eşitlik kaidelerinin ülkede işler hale getirilmesi.[9] İç tüzüklerinde belirtildiğine göre, Bahreyn ve vatandaşlarını ilgilendiren her işle ilgilenileceği, halkın İslamî yönden, madden ve manen her anlamda gelişmesi için çaba sarf edileceği ve güvenliklerinin sağlanması için gayret gösterileceği beyan edilmiştir.[10] Cemiyetin otuz kişilik bir yönetim şurası bulunmaktadır. Bu şahıslar genel bir seçim esnasında gizli oylamayla, dört yıl görev yapmak üzere seçilmektedir.[11]
Cemiyet ilk kez 2006 yılında seçime gitme kararı almış ve parlamentoda 17 koltuk elde etmişse de Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu elde edememiştir.[12] Cemiyet 2010 seçimlerinde koltuk sayısını 18'e çıkarmıştır; Kasım 2012'de ise bu 18 kişi hükümetten ayrıldıklarını ilan etmişleridir. Bunun nedeni elbette hükümetin halkın emniyetine yönelik takındığı tavrın yanı sıra İslamî hassasiyetlere de pek önem göstermemesiydi.[13]
Cemiyet, hâlen Bahreyn yönetiminin baskı ve zulümlerine karşı direnişine devam etmektedir. Öyle ki, bu kararlılıklarından dolayı el-Vifâk Genel Sekreteri Şeyh Ali Selman gece yarısı evine yapılan bir baskınla alınıp hapse atıldı.[14] 1965 doğumlu Şeyh Ali Selman, 1987'de İslam İlimlerini tahsil için Kum İlmi Havza'sına gitti. 1993'te vatanı Bahreyn'e döndü ve Bahreyn'de İmam Cafer Sadık Camii imametini deruhte etti. 1992'de Bahreyn'de seçkinlerin idaresini eleştiren dilekçeyi hazırlayanlar arasında yer aldı. Bahreyn idaresi, onun faaliyetlerinden rahatsız olduğu için 1993-1994 yılları arasında Şeyh Ali Selman'ı birçok defa hapse attı. Ama o, Bahreyn halkının yanında yer almaktan vazgeçmediğinden 1995'te Birleşik Arap Emirlikleri'ne sürüldü. Aynı yıl oradan Londra'ya geçti; 2006'da tekrar Bahreyn'e geldi ve parlamentoya genel sekreteri olduğu el-Vifâk'ın çatısı altında girdi.
Sonuç
Bahreyn'deki bu gelişmeler bizlere ne anlatıyor? Öncelikle “Arap Baharı” denilen süreçte Tunus, Libya, Mısır vb diğer Arap ülkelerinde yaşanan olumsuz gelişmelerin en önemli nedenlerinden biri Şeyh Ali Selman vb. âlim şahsiyetlerin zikredilen ülkelerde halkın ön saflarında yer almaması/alamaması olmuştur. Öyle ki askeri bir darbeyle Mısır yönetimini ele geçiren Sisi yönetimini Ezher'in onaması da bu vahim durumu apaçık ortaya koymaktadır.
Bunun ötesinde el-Vifâk'ın Bahreyn'deki başarılı halk hareketinin neden Sünni-Şiî arasındaki muhalefet şeklinde patlak veren bir hadise şeklinde yansıtılmaya çalışmasının nedenleri üzerinde düşünmek gerekmektedir. el-Vifâk'ın ısrarla Bahreyn'de zulme uğrayan halkın üzerinden karabulutları dağıtmaya çalıştığını açıklamasına rağmen, neden Batı'nın şer odaklarının ağzıyla konuşuluyor? el-Vifâk “Ben ezilen Şiîlerin savunucusuyum” şeklinde bir açıklaması bulunmamaktadır. Bunların anlaşılması için yukarıda verdiğimiz raporlara bakılması yeterlidir. İşkence raporlarında sadece işkence gören Şiîlerin raporları mı yayınlanmış? Tabii ki hayır!
İşaret etmek istediğimiz diğer bir nokta, Türkiye medyasının Bahreyn halkının haklı savaşı hakkındaki suskunluğudur. Haberlerde dakikalarca gösterilen hayvan görüntüleri ve komik haberler kadar Bahreyn'de yapılan zulme değinilmemesi ve halkın haklı direnişinin görmezden gelinmesi gerçekten elem ve utanç vericidir.
Hasan Hüseyin Güneş
----------------------------------------------------
[1] http://www.mfa.gov.tr/bahreyn-siyasi-gorunumu.tr.mfa 25.03.15.
[2] http://www2.tbmm.gov.tr/d24/7/7-18425sgc.pdf 25.03.15. Dönemin Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun 2011 yılında Bahreyn'de gerçekleşen olaylar karşısında Türkiye'nin tutumunu ve Bahreyn krallığına tavsiyelerini içeren resmi yazısıdır.
[3] Ahmet Öztürk, “Bahreyn”, Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Yıllığı, Sakarya 2014, s. 462. (457-484)
[4] Bu hususlarda ayrıntılı bilgi için şuraya bakınız; Lâ adâle fi'l-Bahreyn: el-Muhâkemâtu'l-Ğayri'l-Âdile Emâme'l-Mehâkimi'l-Askeriyye ve'l-Medeniyye, İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından ABD'de 2012 yılında basılmıştır. el-Vifâk'ın resmi internet sitesinden ulaşılabilir: http://alwefaq.net/cms/publications/
[5] 2011 yılında gerçekleştirilen işkence raporları için bakınız; Ta‘zîb fî Bahreyn, Cemiyetul Vifak el-Vatani el-İslamiyye, el-Vifâk yayınladığı bu raporlara el-Vifâk'ın resmi internet sitesinden ulaşılabilir: http://alwefaq.net/cms/publications/
[6] Bu hususlarda ayrıntılı bilgi için şuraya bakınız; Takrîr Hukukî: es-Sultâtu'l-Emniyye ve'l-Askeriyye Tertekibu İntihâkât Muvessa‘a İntilâku Sibâkât el-Formula1, Dairetul Hurriyat ve Hukukul İnsani Cemiyetul Vifak el-Vatani el-İslamiyye, el-Vifâk'ın resmi internet sitesinden ulaşılabilir: http://alwefaq.net/cms/publications/
[7] Hüseyin'in ölüm raporu için şu linke bakınız: http://alwefaq.net/uploadfiles/files/HusainAljazeeriEN.pdf 25.03.15.
[8] http://www.alalam.ir/bahrain/parties 25.03.15.
[9]http://ar.wikipedia.org/wiki/%D8%AC%D9%85%D8%B9%D9%8A%D8%A9_%D8%A7%D9%84%D9%88%D9%81%D8%A7%D9%82_%D8%A7%D9%84%D9%88%D8%B7%D9%86%D9%8A_%D8%A7%D9%84%D8%A5%D8%B3%D9%84%D8%A7%D9%85%D9%8A%D8%A9 25.03.15.
[10] http://www.alalam.ir aynı link.
[11]http://ar.wikipedia.org/wiki/%D8%AC%D9%85%D8%B9%D9%8A%D8%A9_%D8%A7%D9%84%D9%88%D9%81%D8%A7%D9%82_%D8%A7%D9%84%D9%88%D8%B7%D9%86%D9%8A_%D8%A7%D9%84%D8%A5%D8%B3%D9%84%D8%A7%D9%85%D9%8A%D8%A9 25.03.15.
[12] http://www.mfa.gov.tr/bahreyn-siyasi-gorunumu.tr.mfa 25.03.15.
[13] http://www.alalam.ir aynı link.
[14] http://www.almanar.com.lb/adetails.php?eid=1122867 26.03.15.