Ehl-i Beyt Mektebi'nde gençlere yönelik özel bir ilgi söz konusudur, bütün Ehl-i Beyt İmamları kendi dönemlerinde gençlere çok güzel değerler vermişlerdir. Şimdi İmam Sadık (a.s) döneminde gençlere karşı nasıl bir tutum sergilediğini kendi sözleriyle bir göz atalım.
Gençleri yönlendirmesi:
Muhammed bin Abdullah bin Hasan babası Abbasiler döneminde şehit
edildikten sonra kıyam ederek İnsanları hakka davet etti, İmam Sadık
(a.s) bir yol gösterici olarak ona şöyle buyurdu: “Ey kardeş oğlu! Gençlere yönel ve yaşlıları bırak”. İmam
başka bir rivayette, gençlerin daha çabuk hakkı kabul edip hayra ve
iyiliğe daha yatkın ve daha hazırlıklı olduklarını beyan ediyor.
İsmail bin Abdu-l halik İmam Sadık’ın (a.s) Ebu Cafer Ehvel den şöyle sorduğunu duydum. “Ey Ebu Cafer! Basra ya gittin mi? cevabında evet dedi, İmam Sadık (a.s) buyurdu: "İnsanların İmamete “velayete” yönelmesini ve görüşlerini nasıl buldun?" dedi; "Allah’a ant olsun Şialarınız azdır ve onların bu hususta çabaları da azdır." Ve sonra İmam Sadık (a.s) ona şöyle buyurdu: "Gençlere yönelin onlar iyiliğe ve bütün hayırlara yönelmede daha seridirler.”
Tecrübelerde gençlerin bütün alanlarda “iş, sanayi, ilim, irfan, teknoloji ve…” başarılı olduğunu göstermektedir.
Gençlerin ilim öğrenmesi:
Gençlik çağında öğrenilen ilim, taşın üzerine kazıtılan yazı gibidir
ömrünün sonuna kadar onunla beraberdir. Bundan dolayı insanın sahip
olduğu şeyler gençlik döneminde elde kazandıkları şeylerdir. Hidayet
önderleri genelde insanların genç yaşta ilim talep etmelerin
tavsiyelerde bulunmuşlardır. Kuran-ı Kerimde bu olaya şöyle işaret
etmiştir:
“O, kemaline erişip oturaklı hale gelince de biz ona bir hüküm ve ilim verdik. Biz ihsan sahiplerini işte böyle ödüllendiririz” Kasas/14
İmam Cafer-i Sadık (a.s) bunun tefsirinde şöyle buyuruyor: "Ayetteki
“Eşudde” kelimesi yani olgunluğa ermesi 18 yaşıdır ve “ İsteva”
kelimesi yani oturaklı hali ise sakallarının çıkmasıdır."
İmam Sadık (a.s) buyurdu: "Sizlerin gençlerini iki durumdan başka
bir halde görmek istemiyorum, ya âlim olsunlar ya da ilim öğrenen. Eğer
böyle yapmazlar ise tembellik etmişlerdir, eğer tembellik etmişler ise
israf etmişlerdir, eğer israf etmişler ise günah işlemişlerdir ve eğer
günah işlemişler ise Muhammed’i (s.a.a) hak olarak gönderen Allah’a ant
olsun ki kendilerini ateşe atmışlardır. Bundan dolayıdır ki genç
ömrünün en güzel dönemi olan gençliğini en iyi bir şekilde geçirmelidir
ki sonradan pişman olmasın."
Gençlerin İbadeti:
İnsan kendi ruhunu ve maneviyatını geliştirmesinin en güzel dönemi
gençlik dönemidir. Yüce peygamberlerin, peygamberlik makamına
ulaşmalarına ve vahiy almalarına sebep olan tek şey gençlik dönemlerinde
insanlar içerisinde rablerine karşı yapmış oldukları en iyi
ibadetleridir. Peygamber (s.a.a) söyle buyuruyor: "Allah (c.c)
meleklerine karşı kendisine ibadet eden gençle övünerek şöyle buyurur;
bakın kuluma benim için gençlik isteklerini bir kenara itmiştir."
İmam Sadık’ın (a.s) konuyla ilgili şu hadisini de söylemekte yarar vardır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu:
"Allah (c.c) katında en sevimli kul, gençliğini ve güzelliğini Allah’ın emrine itaat etmekle geçiren gençtir. Bundan dolayı Allah (c.c) meleklerinin yanında o gençten övünerek buyuruyor ki, bu benim hakiki kulumdur."
İman Sadık (a.s) kendi sözlerine en iyi amel eden şahıs olduğundan dolayı da kendi gençlik döneminde Allah’a en çok ibadet edenlerdendi. Ve şöyle buyuruyor:
"Gençliğimde aşırı ibadetle meşguldüm babam bana buyurdu; ey oğul yaptığın şeyi azalt “ibadet de kendini zora sokma” eğer Allah (c.c) bir kulunu sevse onun az ibadetinden de hoşnut olur."
Genç Babasının Yanında Olmalı:
İmam Sadık’ın (a.s) gençlere yönelik tavsiyelerinden bir diğeri ise
onların babalarının yanlarından ayrılmamasıdır yani onları belli bir
döneme kadar terk edip yanlış kimselerle olmamalarıdır. Özellikle
gençlik döneminde yakışır olmayan arkadaşlar, iman ve fikir hırsızları
çok olur. Zira merhametli baba her zaman kendi gencini, evladını tehdit
eden kötülüklerden koruyup sakındırmaya çalışır. Bu hususta İmam Cafer
Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:
“Çocuğunun yedi yaşına kadar oyun oynamasına izin ver, yedi yaşının tamamladıktan sonra diğer bir yedi sene ise onu terbiye et ve terbiye ettikten sonraki yedi senede onu yanında bulundur.”
Genç ve Güzel Ahlak:
Güzel ahlak bütün herkese için gereklidir, faydalı ve karlı bir ameldir.
Toplum içerisinde insanın saygınlığıdır, güzel ahlaka sahip olan
birinin rengini ve ırkını araştırmazlar yaptığı hal ve harekete bakarak
onu tazim ve takdir ederler. Bu hususta İmam Sadık (a.s) şöyle
buyuruyor: “Güzel ahlak dindendir ve rızkı çoğaltır.” Ama bu
söz ve emir yani güzel ahlaklı olunması, gençler için daha güzeldir.
Nitekim İmam Cafer Sadık (a.s) diğer bir yerde şöyle buyuruyor: "Varak
bin Nufel Hz. Hatice (s.a)’ın yanına vardığında şöyle tavsiyede
bulunurdu; güzel ahlaka sahip genç iyiliğin anahtarı ve kötülüğün de
kilidi olduğunu bil."