AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA.İR
Perşembe

23 Ekim 2014

08:26:47
646252

Ayetullah uzma Hamedani:

Başa Kama ve Kılıçla Vurmak Şia Mezhebinin Karalanmasına Neden Olmaktadır

Ayetullah uzma Hamedani, matem ve yas toplantılarının İslami ölçülerle uyumlu olmasını ve hiçbir çeşit inhiraf ve sapkınlığın onda yol bulmamasını vurgulayarak şunları söyledi: matemlerde (Şia) mezhebinin karalanmasına ve hakarete uğramasına neden olan ve İslam ümmeti arasında ihtilaf ve anlaşmazlıkları körükleyen her türlü hareket haramdır.

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA-Şii taklit mercilerinden Ayetullah Hemedani, kama vurmanın din, mezhep ve İslam'a hakarete sebep olduğunu belirterek şunları söyledi: Düşmanlar daha çok kama vurulmasından kötü bir şekilde yararlanmaktadır. Dolayısıyla herkesin bu noktayı göz önünde bulundurmasını bekliyoruz. 

Ayetullah Nuri Hemedani, Muharrem ayı dolayısıyla ülkenin çeşitli bölgelerine giden tebliğcilere, matem tutanlara ve din heyetlerine tavsiyelerde bulundu.

Kerbela vakıasının bir mektep olduğunu ve dolayısıyla mesajının anlaşılarak bireysel ve sosyal yaşamımızda uygulamamız gerektiğini belirten Ayetullah Hamedani, matem tutanların ve halkın her zamankinden daha çok hüseyni şiarları koruması gerektiğini vurguladı. 

Ayetulalh Hamedani sözlerini şöyle sürdürdü: Kerbela olayı anlatılırken yalnızca sonuçları değil, aynı zamanda neden ve müsebbipleri de açıklanmalıdır. Tebliğci ve din alimleri minberlerde mersiye ve ağıt yakmalara ilave olarak Kerbela hadisesini meydana getiren nedenlere de değinmeleri gerekir. 

Aşura'nın dinin her boyutunu ihya ettiğini belirten Ayetullah Hamedani şunları söyledi: Ebu Abdullah Hüseyin (a.s) hareket ve kıyamı ile dinin tüm boyutlarını göstermek istiyordu, İslam'ın yalnızca ibadi boyutu yoktur, bilakis siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik boyutları da vardır. 

Ayetullah Hamedani sözlerine şöyle devam etti: Hz. Hüseyin'in de belirttiği gibi Aşura kıyamı emri bil maruf ve nahyi anil münkeri gerçekleştirmek içindi. Bu konunun matem toplantılarında, minberlerde, mersiyelerde, meddahi ve kasidelerde yansıtılması gerekmektedir.   

İran İslam Devriminin Aşura’dan esinlendiğini belirten Ayetullah Hamedani sözlerini şöyle sürdürdü: Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta ise kadınların Aşura ve dinin ihyasındaki rolüdür. İran İslam Devriminde de kadınların inkar edilemez rolleri vardı.  

Aşura vakıasının bir diğer boyutunun da zulme başkaldırı olduğunu ifade eden Ayetullah Hamedani, sözlerine şöyle devam etti: Hz. Seyyid-i Şüheda (a.s) adalet ve hak için kıyam etti. Dolayısıyla zulme başkaldırı ve zulmün açıklığa kavuşturulması da Aşura’da yansıtılmalıdır.

Fıkhımızın Aşura fıkhı olması gerektiğini belirten Ayetullah Hamedani, şunları söyledi: Kerbela hareketi, bir kıyam, ayağa kalkış ve hedefli bir harekettir. Bir köşede oturup, Aşura ziyareti okuyarak yas tutmak doğru değildir. Toplum sahnesine çıkarak insanlara günümüz dünyasında zulümle mücadele ruhunun; istikbar, Siyonizm ve uşaklarıyla mücadele etmek olduğunu haykıralım.

Ayetullah uzma Hamedani, yas ve matemlere bulaşan bazı tahriflerden duyduğu üzüntüyü dile getirerek bu tahriflerden mücadele etmenin zorunluluğuna vurgu yaparak şunları söyledi: Bizler Hz. Seyyid-i Şüheda’nın (a.s) musibet ve çektiği acıları öyle bir şekilde ortaya koymalıyız ki mezhebimize yönelik hiçbir karalama ve hakaret yaşanmasın.

Matemlerde İslam dinini ve mezhebi; hurafe, batıl, aslı ve esası olmayan bir şekilde göseteren her tülü hareket, bizler için ayıp ve utanç kaynağıdır. Matem ve yaslarda bu noktayı dikkate almamız ve ondan kaçınmamız gerekmektedir.  

Aşura günü ve matemlerde baş ve alınlara kama ve kılıçla vurulmasının bu tür hareket ve eylemlerden olduğunu ve İslam ve mezhebe leke getirerek karalanmasına neden olduğunu belirten üstat Hamedani sözlerini şöyle sürdürdü: Düşmanlar daha çok kama vurulmasından kötü bir şekilde istifade etmektedirler. Dolayısıyla herkesin bu noktayı göz önünde bulundurmasını bekliyoruz.

Ayetullah uzma Hamedani son olarak, matem ve yas toplantılarının İslami ölçülerle uyumlu olmasını ve hiçbir çeşit inhiraf ve sapkınlığın onda yol bulmamasını vurgulayarak şunları söyledi: matemlerde (Şia) mezhebinin karalanmasına ve hakarete uğramasına neden olan ve İslam ümmeti arasında ihtilaf ve anlaşmazlıkları körükleyen her türlü hareket haramdır.