-
Reenkarnasyon, İlahi Dinler ve Kur’an’a Aykırıdır
İslam, reenkarnasyon gibi teorilerin ilahi vahiy ve akli delillerle desteklenmediğini, bunların yalnızca temelsiz hayal ve kuruntular olduğunu vurgular. Kur’an-ı Kerim, ahiret günü bedenlerin dirilişi ve ruhların bedenlere dönüşü üzerinde dururken, reenkarnasyon ve benzeri inançlar hiçbir ilahi din tarafından kabul edilmez.
-
VikiŞia Ansiklopedisi, İran ve Devrimin Bir Hazinesidir
Ayetullah Sistani’nin temsilcisi Hacı Seyyid Cevad Şehristani, VikiŞia Ansiklopedisi’nin araştırmacıları ve çalışanlarıyla yaptığı görüşmede, bu ansiklopedinin İran ve İslam Devrimi için bir hazine olduğunu vurguladı. Şehristani, ansiklopedinin faaliyetlerini takdir ederek, ülkedeki potansiyelin doğru kullanılması durumunda büyük başarılar elde edilebileceğini belirtti.
-
İnsanın Hayatında Maneviyata Yönelmenin Etkisi
Maneviyat, maddi ve fiziksel olanın karşı noktasıdır. Maneviyat, maddi dünyanın ötesindeki bir varlıkla bağlantı kurma ihtiyacı hissi olarak tanımlanabilir. Biz sadece daha önce deneyimlediğimiz bir şeye içimizde ihtiyaç hissederiz. Öyleyse maddenin ötesindeki bir varlıkla bağlantı kurma ihtiyacımız varsa, bu daha önce onu deneyimlediğimiz anlamına gelir.
-
Kum İlim Havzası: İslam Dünyasının Bilim ve Birlik Merkezidir
İran’ın Kum İlim Havzası, 100’den fazla ülkeden gelen öğrencileriyle İslami ilimleri öğretiyor ve Müslümanlar arasında birliği vurgularken siyonizm ile emperyalizme karşı mücadelesiyle öne çıkıyor
-
Haberlere ve medyaya dikkat etmezseniz, medya size düşmanınızı dost olarak tanıtır, hatta kabullendirir
Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Unutmayın ki Resulullah (s.a.a) zamanında haberler ona danışılırdı. Bugün o fiziken aramızda olmasa da, İslam âlemi olarak şunu bilmeliyiz: Batı medyası, yıllarca bazı isimleri “terörist” diye lanse etti, ancak aynı isimler zamanla “özgürlük savunucusu” olarak sunuldu. Dün terörist ilan edilenler, bugün insanlık hamisi olarak tanıtılıyor. Bu bize gösteriyor ki, Müslümanlar medyadaki manipülasyonlara karşı uyanık olmalı. Kameranın arkasında kimler var? O metinleri kim yazıyor? Önlerine konulan senaryoları okuyanlar, gerçeği değil, kurgulanmış bir dünyayı aktarıyor. İslam’ı karalamak için milyarlar harcanıyor; zalim mazlum, mazlum zalim gösteriliyor. Japon medyasına bakıp inançlarımızı şekillendirirsek, işte o zaman kaybederiz. (Ehlibeyt Alimi Sayın Mehdi Aksu'nun ABNA ile söyleşisinin ikinci bölümü).
-
İslam Dünyasının İki Tür Düşmanı Var
Günümüz dünyasında hali hazırda Müslümanlarla Siyonizm ve Batı dünyasında çok önemli iki savaş var: Birincisi topla, tüfekle, uçakla ve ... ikincisi medya alanında yapılan savaş.
-
İslam Dünyasının Kıymetli Mirası: Nahcül-Belaga’nın Birinci Hutbesi – Kapsamlı Bir İslami Dünya Görüşü
İmam Ali’nin (a.s) derin ilmi ve inanç temellerini içeren Nahcül-Belaga’nın birinci hutbesi, İslam’ın temel inanç esaslarını, yaratılışın sırlarını, peygamberlerin misyonunu ve kutsal ibadetlerin anlamını kapsamlı şekilde ele alıyor. Bu hutbe, Kur’an’daki Fatiha suresi kadar önemli görülmekte ve İslam düşüncesinin özünü yansıtmaktadır.
-
2024'te Bölge: Komutanlar Şehit Komutanlık Ayakta
Geçen yılı Direniş Ekseni ile İsrail arasındaki savaş şekillendirdi. Direniş büyük fedakarlıklar yaptı, kilit liderlerini şehit verdi.
-
Şehit Seyyid Muhammed Bakır Hekim ve Başlıca İdealleri
Şehit Hekim her zaman zulüm, diktatörlük ve istibdatla mücadele etmiş ve değerli bir dizi ideali gerçekleştirmeye çalışmıştır.
-
FOTO / Aşırı Aptallığın Zirvesi!
Ayetullah Kaşmiri Rahmetullah Aleyh: Aşırı Aptallığın Zirvesi!
-
Allah’ın Sonsuz İlmi
“İnsanlar sana kıyamet hakkında soru soruyorlar, De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.”
-
ABNA ÖZEL
Hazreti Fatıma El-Zehra (s.a), Hidayet, velayet ve direnişin sembolü olmuştur
Hazreti Fatıma, İslam Peygamberi (s.a.v)'nin kızı olarak, insanları ve İslam toplumunu eğitmede bir model olarak tanınmaktadır. O, diğer Ehl-i Beyt ile birlikte halkın rehberliği ve eğitimi gibi önemli bir görevi üstlenmiştir. Dini görüş açısından, insanın yaratılış amacının gerçeğe ve Allah’a kulluğa yönlendirilmesi olduğu belirtilmektedir.
-
FATIMET-UZ ZEHRA (s.a.)'IN KISACA HAYATI
Peygamber'in kendinden sonra hayatta kalan tek çocuğu Hz. Fatıma kendisine vurulan cismi ve ruhi darbelerden ve altı aylık çocuğu Muhsini düşürdükten sonra hicri 11.yılda Peygamber'in vefatından bir rivayete göre 45 gün ve diğer bir rivayete göre 6 ay sonra şehid olmuştur.Allah'ın, nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin selamı O'nun üzerine olsun.
-
Tarihte Çok Ağlayanlar
Tarihte beş kimse herkesten daha çok ağlamıştır: Hz. Adem, Hz. Yakub, Hz. Yusuf, Hz. Fatıma ve Hz. Ali b. Hüseyin (a.s).
-
Hz. Fatıma'nın (a.s) Peygamber (s.a.a) Neznindeki Makamı
Hz. Zehra'nın fazileti hakkında Resulullah'tan (s.a.a) nakledilen rivayet ve hadisler:Eğer gerçekten de bu nurlu cevher ve fazilet örneği Fatıma (a.s) hakkında mevcut olan sahih ve sarih hadislerin tümünü nakletmek istesek bu küçük makaleye sığdıramayız. Ama on iki hadisi nakletmekle yetiniyoruz.
-
Hz. Fatıma"nın Yüksek Ahlâkı
Hz. Zehra"nın asıl ilgisi ahirete yönelikti. Dünyanın göz alıcı güzelliklerine değer vermiyordu. Çünkü babasının (s.a.v) dünyadan, dünyanın nimetlerinden, lezzetlerinden ve şehevî arzularından yüz çevirdiğini görüyordu.
-
Fatımatü'z-Zehra (a.s) İlmi
Fatımatü'z-Zehra (a.s), vahiy evinde kendisi için hazırlanan bilgi ve irfanla, kendisini dört bir yandan kuşatan ilim ve irfan güneşlerinin ilmî aydınlatmasıyla yetinmedi.
-
Hz. Fatıma'nın(s.a) Şehadeti
"Beyaz yüzlüdür. Yüzü hürmetine bulutlardan yağmur istenir. / Yetimlerin koruyucusu, dulların sığınağıdır."
-
HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.A)' NIN CAN PARESİ
İşte bu büyük anne ve babanın gölgesinde Fatıma Betül yetişti. Omuzlarında peygamberlik yükünü taşıyan, bu kutsal emaneti hedefine ulaştırmak için dağların tahammül edemediği işkencelere katlanan babasının şefkatinin her an hissedildiği bir evde büyüdü. Babası nereye yönelse, ne tarafa gitse Kureyş'in ve Kureyşlilerin kışkırttıkları ayak takımının ve kölelerin kendisini sürekli olarak gözettiklerini, taciz ettiklerini görüyordu.
-
Zehra Sevgisi Peygamberliğin Ücretidir
Cabir (r.a) rivayet eder: Bir bedevî Hz. Peygamber'in (s.a.v) yanına geldi ve dedi ki: "Ey Muhammed! Bana İslâm'ı anlat."
-
Kur"ân Ayetlerinde Fatıma
Kur"ân-ı Kerim, bazı insanları övmüş, konumlarına ve hak uğruna yaptıkları fedakârlığa yönelik bir onurlandırma olarak gece gündüz okunan ayetlerinde onlardan söz ederek hatıralarını ölümsüzleştirmiştir.
-
Hz. Fatıma (a.s), Cihadı
Hz. Fatıma (a.s), İslâm ile cahiliye arasındaki savaşın en şiddetli, en keskin zamanında dünyaya geldi. O, gözlerini dünyaya açtığı sırada, Müslümanlar, zorba putperestliğe karşı verdikleri cihadın en ağır koşullarını yaşıyorlardı.
-
Fatıma"nın (a.s) Mihri ve Çeyizi
Ali, zırhını Osman"a sattıktan sonra mihri alıp getirdi. Mihir dört yüz hecerî siyah dirhemden ibaretti. Resulullah (s.a.a) dirhemleri aldı, yeni ev için eşya alsınlar diye parayı ashabından ve kendi eşlerinden bazılarına teslim etti.
-
BABASININ ANNESİ
Bir elmasın her kesitinde ayrı bir rengin ışıltısı parlar. İsmi tarihlere kazınmış bir kutlu kadının ruh portresinde de aynı pırıltılar görünür.
-
Hz. Fatıma’nın (a.s.) Faziletleri
"Allah’ım ölümü bana getirdiğinde özlediğim ve seferden dönmüş sevgilimi karşılar gibi bir konumda beni bırak.
-
Ağlama Ali’m
Ah, ağlıyor musun Ali’m?! N’olur ağlama... Bakma benim ağladığıma; ben senin için gözyaşı döküyorum, sen ne diye ağlıyorsun? Senin gözlerini ağlar görmeye dayanamam Ali’m, ne olur ağlama..
-
Mazlumiyet Anası
Çok acayip bir devran bu, kızım!.. Hele dünya, çok daha acayip!..
-
Hz. Fatıma (s.a) Kadınların En Üstünüdür 1
Buharî Aişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Fatıma, (selâmullahi aleyha) Peygamberin (s.a.a) yürüyüşüne benzer bir yürüyüşle geldi
-
Fatıma’nın (a.s) Gazabı
Hakim, Müstedrek-üs Sahihayn'de kendi senediyle Hz. Ali'den (a.s) neklediyor ki: "Resulullah (s.a.a), Fatıma'ya şöyle buyurdu: "Gerçekten Allah senin gazabın (hoşnutsuzluğun) için gazap eder ve senin hoşnutluğun için de hoşnut olur
-
Hz. Fatıma (sa) Hakkında Soru ve Cevaplar
Hz. Fatıma (a.s), her kötülükten beri, o ve Şiileri cehennem ateşinden uzak, yüce ilim ve kemalı diğer kimselerden ayrı olduğundan dolayı ona Fatıma denilmiştir. Fatıma “feteme” kökünden türeyip kesti ve ayırdı anlamına gelmektedir; “Fatım” kesen ve ayıran demektir.